Kaşağı, Türk çocuk edebiyatının unutulmaz kalemi Ömer Seyfettin’in, yalın ama sarsıcı diliyle yazdığı, küçük bir yalanın nelere mal olabileceğini anlatan klasik bir hikâyedir. Çocuklar ve yetişkinler için her dönem güncelliğini koruyan bu öykü, vicdan, kardeşlik ve pişmanlık gibi evrensel temaları derinlemesine işler.
Köyde bir çiftlikte geçen hikâyede, iki kardeş olan Ömer ve Hasan’ın başından geçenler anlatılır. Anneleri şehirde olduğu için, Ömer ve Hasan günlerini ahırda atlarla ve çiftliğin seyisi Dadaruh’la geçirir. Bir gün, Ömer çok merak ettiği için kaşağı (atların bakımında kullanılan bir tarak) ile tımar yapmaya çalışır, ancak yeni kaşağıyı yanlışlıkla kırar. Korkuya kapılan Ömer, suçunu örtmek için kardeşi Hasan’a iftira atar. Bu yalan, Hasan’ın hem babası tarafından cezalandırılmasına hem de psikolojik olarak derinden yaralanmasına sebep olur. Bir süre sonra Hasan hastalanır ve vefat eder. Ömer, kardeşine attığı iftiranın ve yaşadığı vicdan azabının ağırlığı altında ezilir.
Evrenel değerler: Kaşağı, dürüstlük, vicdan, kardeşlik, pişmanlık ve yalanın sonuçları üzerine çarpıcı bir ders niteliğindedir.
Edebî önemi: Ömer Seyfettin’in sade ve etkileyici üslubuyla, her yaşa hitap eden kalıcı bir çocuk klasiği.
Öğretici ve duygusal: Okuru hem düşündüren hem de duygulandıran bu öykü, çocukların karakter gelişimi için tavsiye edilir.
Kısa, etkili anlatım: Basit bir olaydan yola çıkarak derin insanlık dersleri verir, özellikle de yanlışın ve iftiranın nelere yol açabileceğini gözler önüne serer.
Kaşağı, yalnızca çocukların değil, her yaştan okurun kalbine dokunan bir öykü. Küçük bir yalanın bir hayatı nasıl değiştirdiğini ve pişmanlığın ne denli ağır olabileceğini görmek istiyorsanız, bu klasiği mutlaka okuyun—ve hikâyenin sonunu, Ömer’in vicdan yolculuğunu öğrenmek için kitabı indirip okumanızı öneririz!
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hazin şırıltısını işitirdik. Evimiz, iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, ihtiyar bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. en sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la beraber onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyumaz bir zevkti! Hasan korkar, yalnız binemezdi. Dadaruh, onu kendi önüne alırdı. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, ahırı süpürmek, gübreleri kaldırmak en eğlenceli bir oyundan ziyade, bizim hoşumuza gidiyordu. Hele tımar… Bu, en zevkli şeydi. Dadaruh, eline kaşağıyı alıp işe başladı mı, tiki… tık … tiki tık… tıpkı bir saat gibi… yerimde duramaz:l -Ben de yapacağım! diye tuttururdum.
Kitapları ücretsiz indirilmek üzere DAĞITMIYORUZ çünkü bu bir telif hakkı ihlalidir. Sitemiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır; kullanıcılarımız kitabın ilgi çekici bir açıklamasını, yayıncının ek açıklamasını ve bir incelemeyi okuyabilir. Ayrıca kitabı satın alabilmeniz, dinleyebilmeniz (mp3 formatında sesli kitap), kitabın tam sürümünü indirebilmeniz veya çevrimiçi okuyabilmeniz için size çevrimiçi mağaza bağlantılarının bir listesini de sunuyoruz. «Kaşağı» Ömer Seyfettin ve keyfini çıkarın.
Kural olarak, ortak sitelerde «Kaşağı» Ömer Seyfettin kitabının e-kitap (Amazon Kindle, PocketBook veya Onyx), Android telefon gibi cihazlara uygun PDF formatını Türkçe olarak bulabileceksiniz), iPhone, PC (bilgisayar bilgisayarı), ipad.
«Kaşağı» Ömer Seyfettin kitabının telif hakkı sahibiyseniz ve onu kitap sitemizden kaldırmamızı istiyorsanız lütfen bize abuse.knigi@gmail.com adresinden e-posta gönderin, biz de onu en kısa sürede kaldıralım.
Bir yanıt yazın